düzmece ne demek?
- Gerçek olmayan, düzme, sahte.
- False.
- Forged.
- Fake.
- Sham.
- Spurious düzme.
- Sahte.
- Falsified.
- Phony.
- Pseudo.
düzmece bağıntı
- Çokdeğişken çözümlemesiyle başka değişken ya da değişkenler karşısında sınandığında ortadan kalkan bağıntı, bkz. sınama etkeni.
- Spurious correlation.
düzmece batkı
- Alacaklıların birleşik tutusu niteliğinde olan mallarını kaçırmak, gizlemek ya da onlara dokuncalandırılacak bir davranışla gerçekle bir ilişkisi olmayan borç belgitleri imza etmek, anlaşmalı satışlar, işlemler ya da bağışlar yapmak gibi düzmece olaylarla kendisini batkılı gösteren tecimci.
- Fraudulent bankrauptcy.
- Banqueroute frauduleuse