düzeltme düzeyi ne demek?
- Fix level.
fix
- Onarmak
- Takmak (sabitleştirecek bir şekilde)
- Düzeltmek
- Bağlamak
- Üstesinden gelmek
- Tespit etmek
- Sağlamak
- Dikkat çekmek
- Tamir etmek
- Kararlaştırmak (tarih, miktar)
düzeltme araçları
- Optes'Te kesilen olay yeri izini düzeltmek amacıyla kullanılan araçlar.
düzeltme belgesi
- Yapılan düzeltme için verilen belge.
- Additional patent, improved patent.
- Brevets de perfectionnement, brevet d'additionnel
düzey
- Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
- Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
- Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
- Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
- Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
- Level.
- Grade.
- Plane.
- Degree.
- Pitch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
düzeltme araçlarıdüzeltme belgesidüzeltme erimidüzeltme faktörleridüzeltme faktörüdüzeltmedüzeltme hakkıdüzeltme imidüzeltme iptalini işaretlemekdüzeltme istemidüzeltdüzelteçdüzelten kimsedüzelterek yazmakdüzeltidüzeyinde olmakdüzeydüzey ayrımlaştırmadüzey kümesidüzeydeş geçitdüzedüze çıkmakdüze inmekdüzebandüzeçdüzdüz açınıkdüz akımdüz akıma çevirmekdüz akıntı