cebire ile bağlamak ne demek?

  1. (en)Splint.

cebire

  1. Kırık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri bezle kaplanan levha, süyek, koaptör.
  2. (bkz. cebir)
  3. Çıkık veya kırık olan bir uzva sarılan tahtalar.
  4. (en)Splint.

cebir

  1. Sayıbilgisinin soyutlanması.
  2. Her x, y, z öğesi ve a sayısı için, üzerinde x (y+z) = xy + xz, (x+y) z = xz + yz, a(xy) = (ax) y = x (ay) eşitliklerini sağlayan bir çarpma işlemiyle donatılmış doğrusal uzay. Anlamdaş. doğrusal birleşmelicebir.
  3. Düzeltme, onarma.
  4. Bk. kümelercebiri.
  5. Kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak.
  6. Zor, zorlayış.
  7. Artı ve eksi gerçek sayılarla, bunların yerini tutan harfler yardımıyla nicelikler arasında genel bağlantılar kuran matematik kolu.
  8. Sayılar yerine imler konularak sayısal işlemlerin genelleştirilmesi.
  9. Bk. zorlama
  10. Zorlamak.

ile

  1. Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
  2. Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
  3. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
  4. (en)By means of.
  5. (en)Hereby.
  6. (en)Upon.
  7. (en)With.
  8. (en)Together with.
  9. (en)Withal.
  10. (en)Plus.

bağlamak

  1. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
  2. Düğümlemek.
  3. Yara ilaç koyup bezle sarmak.
  4. Denk yapmak, paket yapmak.
  5. Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
  6. Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
  7. Anlaşma yapmak.
  8. Uyulması zorunlu olmak
  9. Ilzâm etmek, borçlandırmak.
  10. (en)Fixate.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cebirecebircebir hesabıcebir ilmicebir kullanmakcebir uzmanicebi delikcebi dolucebi para görmekcebidaecebincebcebabirecebaecebancebanetileile ayniile ayni zamandaile beraberile birlikteile böbürlenenile çalışmakile disari çikile doldurmakile doluilil halkıil ilköğretim kuruluil jandarmasıil özel idareleri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın