buruş buruş ne demek?

  1. Çok buruşmuş. Yıpranmış

    Dudakları büzüldü, buruş buruş oldu.

    T. Buğra
  2. Çok buruşmuş bir biçimde.
  3. (en)Badly wrinkled.

çok

  1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
  2. Aşırı bir biçimde
  3. (en)Galore.
  4. (en)Great.
  5. (en)Handsome.
  6. (en)Infinite.
  7. (en)Like blazes.
  8. (en)Perfectly.
  9. (en)Power of.
  10. (en)Profu.

buruş buruş

  1. Çok buruşmuş.

buruş

  1. Haddeleme sırasında, genellikle eşit olmayan soğuma sonucu oluşan, inişli çıkışlı görünüşte yüzey kusuru.
  2. (en)Shrivel.
  3. (en)Buckle.
  4. (fr)Boucle

buruş

  1. Haddeleme sırasında, genellikle eşit olmayan soğuma sonucu oluşan, inişli çıkışlı görünüşte yüzey kusuru.
  2. (en)Shrivel.
  3. (en)Buckle.
  4. (fr)Boucle

Türetilmiş Kelimeler (bis)

buruş buruşburuşburuşabilirburuşmaburuşmakburuşmamakburuşmazburuşmuş şeyburuşturburuşturmaburuburu zorlamasıburucburuçburuk
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın