buruk ne demek?
- Burulmuş olan.
- Tadı kekre olan (meyve)
Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?
A. İlhan - Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu.
T. Buğra - Uygun olmayan koşullar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Bk. buruk
- Tadı kekre olan.
- Alınmış, kırılmış, gücenmiş.
- Aksak, topaeğri basan.
- Kapalı havuz.
- Hortum, kasırga.
Sour.
Acrid.
Subacid.
Puckery.
Astringent.
Twisted.
Sprained.
Bitter.
Drehwuchs
buruk
- Burulmuş olan.
- Tadı kekre olan (meyve)
- Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
- Uygun olmayan koşullar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Bk. buruk
- Tadı kekre olan.
- Alınmış, kırılmış, gücenmiş.
- Aksak, topaeğri basan.
- Kapalı havuz.
buruk buruk
- Buruk bir biçimde
burukbay
- Buruk-bay.