buruşmaz ne demek?
- Kırışık oluşturmayan, düzgünlüğünü kolay yitirmeyen.
- Wrinkle free, noncreasing.
buruşma
- Buruşmak işi.
- Saç, levha ya da şerit yüzeylerin, iç ya da dış gerilimlerin değişik yerlerde başkalıklı olarak etkilemesiyle engebeli duruma geçmesi.
- Corrugation.
- Creasing.
- Buckling.
- Flambage
buruşmak
- Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak
- Ağızda kekrelik duymak.
- Tiksinmek, hoşlanmamak
- Contort.
- Crease.
- Crinkle.
- Crumple.
- Ruck.
- Shrivel.
- To crumple.