bulantı vermek ne demek?
- (içini, midesini) bulandırmak.
To nauseate.
bulantı
- Kusma duygusu oluşması
- Bkz. noze
- Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum
Nausea.
Sickness.
Nauseation.
Qualm.
Queasiness.
bulan
Blur, dim, film over.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.