bulada ne demek?
- Büyük piliç.
- Chicken.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
- Large.
- Wide.
bula
- Yenge, amca veya dayı karısı.
- Nominal.
- Foam; bubbles; froth; soapsuds.
- The 'princess' onboard the Saucy Mare; one of Captain Capacitor's crew RB: 1.
bula bula bunu
- Var olanların en değersizini seçmek.