bukal boşluk ne demek?
- Bk. ağız boşluğu
- Ağız boşluğu.
- Buccal cavity.
ağız boşluğu
- Ağız açıklığı ile dudak arasında kalan boşluk. Oral boşluk, bukal boşluk.
- Dudakla yutak arasında kalan boşluk, kavum oris.
- Nematodlarda ağız açıklığıyla dudak arasında kalan boşluk, bukkal boşluk.
- Ağız açıklığıyla yutak arasında kalan boşluk, oral boşluk, bukal boşluk.
- Buccal cavity, oral cavity.
- Cavum oris, İng. mouth cavity, buccal cavity.
- Mouth cavity, buccal cavity.
- Mundhöhle
- Cavité buccale
- Os: ağız; bucca: yanak
bukal bez
- Bk. ağız bezi
- Ağız bezi.
- Buccal gland.
bukal uygulama
- Ağız yoluyla verilen herhangi bir ilaç veya madde.
- Buccal introduction.
boşluk
- Oyuk, çukur, kapanmamış yer.
- Kesinti, kopukluk.
- Boş geçen süre.
- Eksiklik, yoksunluk duygusu
- Yetersizlik
- İçinde hiçbir cisim bulunmayan, vakum.
- Bk. gedik
- Özdekten arınmış kapalı oylum.
- İçinde molekül ya da atom bulunmayan uzay; uygulamada, içindeki hava ya da gazı tümüyle boşaltılmış, son kertede alçak basınç bulunan uzay. (Bir radyo ışıtacında, eksiucun yaydığı elektronların, havanın ya da gazın atomlarıyla çarpışarak engellenmemesi için, bu ışıtaçta böyle birboşluk yaratılması gerekir).
- (I) Birbirine geçen parçaların ya da dişlilerin uymaması durumunda, arada oluşan açıklık.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bukal bezbukal uygulamabukalbukalemunbukalemungillerbukalemunlaşmakbukalemunlukbukabukağıbukağı vurmakbukağılamabukağılamakbukboşlukboşluk açısıboşluk bırakmakboşluk çubuğuboşluk damıtmasıboşluk derinliğiboşluk düzeyiboşluk ekleboşluk içi ışın tedavisiboşluk içindeboşluğa bakmakboşluğa dalıp bakmakboşluğa yerleştirmekboşluğu dolduranboşluğu doldurmak