boşluk damıtması ne demek?
- Kaynama sıcaklığı yüksek olan ve bu sıcaklıkta bozunan bileşiklerin elde edilmesi için, normal havayuvar basıncından daha düşük basınçlarda yapılan damıtma.
boşluk
- Oyuk, çukur, kapanmamış yer.
- Kesinti, kopukluk.
- Boş geçen süre.
- Eksiklik, yoksunluk duygusu
- Yetersizlik
- İçinde hiçbir cisim bulunmayan, vakum.
- Bk. gedik
- Özdekten arınmış kapalı oylum.
- İçinde molekül ya da atom bulunmayan uzay; uygulamada, içindeki hava ya da gazı tümüyle boşaltılmış, son kertede alçak basınç bulunan uzay. (Bir radyo ışıtacında, eksiucun yaydığı elektronların, havanın ya da gazın atomlarıyla çarpışarak engellenmemesi için, bu ışıtaçta böyle birboşluk yaratılması gerekir).
- (I) Birbirine geçen parçaların ya da dişlilerin uymaması durumunda, arada oluşan açıklık.
boşluk açısı
- Clearance angle.
damıtma
- Damıtmak işi, taktir.
- Sıvıyı sürekli olarak buharlaştırıp sonra yine yoğunlaştırarak yapılan ayırma işlemi.
- Bir sıvının gaz veya buhar biçimine gelene kadar ısıtılıp oluşan gazın veya buharın tekrar soğutularak yeniden sıvı durumuna getirilerek toplanması, distilasyon, saflaştırma.
- Distillation.
- Fractionation.
- Distillation