breathe in ne demek?
- Nefes almak.
nefes
- Soluk.
- Şifa amacıyla hastaya dua okuma.
- Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
- Canlılık, hayat belirtisi
- Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir.
- Soluk, üfürülen hava. Soluma, soluk verip alma.
- Breath.
- Exhalation.
- Whiff.
- Wind.
breathe easy
- Derin bir nefes almak
- Rahatlamak
- Düze çıkmak
- Derin bir oh çekmek
breathe excessively
- Sık nefes almak
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
breathe easybreathe excessivelybreathe hardbreathe noisilybreathe outbreathebreathbreath holdingbreath soundbreath testbreathablebreathe spasmodicallybreathe tobreathe uponbreatherinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree