breathe excessively ne demek?
- Sık nefes almak
sık
- Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı.
- Çok bulunan, çok rastlanan.
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla.
- Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak.
- Dense.
- Close.
- Thick.
- Often.
- Frequent.
- Thickly.
breathe
- Nefes alıp vermek, nefes almak; esmek
- Teneffüs etmek, soluk almak
- Hafifçe esmek
- Yaşamak, var olmak
- Koku neşretmek
- Nefes alıp vermek
- Fısıldamak
- İfade etmek, belirtmek
- Agzından püskürtmek
- Hayat vermek, canlandırmak
breathe easy
- Derin bir nefes almak
- Rahatlamak
- Düze çıkmak
- Derin bir oh çekmek
excessively
- Fazlaca
- Çok fazla
- Aşırı
Türetilmiş Kelimeler (bis)
breathebreathe easybreathe hardbreathe inbreathe noisilybreathe outbreathe spasmodicallybreathe tobreathe uponbreatherbreathbreath holdingbreath soundbreath testbreathableexcessivelyexcessively fond ofexcessively fond or addictedexcessively jealousexcessively tolerantexcessiveexcessive exuberanceexcessive fondness or addictionexcessive royaltiesexcessive sexual desire