boran ne demek?
Kökeni: Arapça
- Gök gürültüsü, çakım ve yıldırım gibi elektrik olayları ve sağanak yağmuru ile karışık fırtına.
- Rüzgar, şimşek, gök gürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi.
- Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
- Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultudaki alt yön.
- Boran Hatun, Emevi Halifesi Me'mun'un zevcesi.
- Yaban güvercini.
- Sis, duman.
- Felaket, bela.
- İç sıkıntısı.
- Bora.
- Thunderstorm.
- Borane.
- Orage
boran cattle
- Boran sığırı
Boran sığırı
- Etiyopya'Dan köken alan, Somali'nin boran kabilesinin yerli ırklarının etçi ırklarla ve daha sonra Doğu Afrika'ya yayılarak Şarole ve Bos indicus sığırlarla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, Güney Etiyopya, Kuzey Kenya ve Güneybatı Somali'de yetiştirilen, genellikle beyaz veya gri renkli, kırmızı veya alaca da olabilen, boğalarında çoğunlukla siyah benekler görülen, sıcaklık, kene enfeksiyonları ve göz hastalıklarına karşı dirençli, susuzluğa dayanabilen ve düşük kaliteli yemlerle yaşamını sürdürebilen, döl verimi yüksek ve erken cinsel olgunluğa ulaşan, öncelikli olarak et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.
- Boran Cattle.