borane ne demek?
- Boran
boran
- Boran Hatun, Emevi Halifesi Me'mun'un zevcesi.
- Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
- Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultudaki alt yön.
- Gök gürültüsü, çakım ve yıldırım gibi elektrik olayları ve sağanak yağmuru ile karışık fırtına.
- Rüzgar, şimşek, gök gürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi.
- Yaban güvercini.
- Sis, duman.
- Felaket, bela.
- İç sıkıntısı.
- Bora.
boran
- Boran Hatun, Emevi Halifesi Me'mun'un zevcesi.
- Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
- Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultudaki alt yön.
- Gök gürültüsü, çakım ve yıldırım gibi elektrik olayları ve sağanak yağmuru ile karışık fırtına.
- Rüzgar, şimşek, gök gürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi.
- Yaban güvercini.
- Sis, duman.
- Felaket, bela.
- İç sıkıntısı.
- Bora.
boran cattle
- Boran sığırı