boranbulut ne demek?
- Yoğun kütleli bulut.
- Cumulonimbus.
yoğun
- Hacmine oranla, ağırlığı çok olan, kesif.
- Koyu, kalın.
- Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.).
- Artmış, çoğalmış bir durumda olan.
- Dolu, sıkı, sıkışık, çok.
- Şişman, iri, tombul
- Kaba, kalın, iri (elek, iğne).
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Oylumuna oranla ağırlığı çok olan.
boranbay
- Saygın ve sert kimse.
- Boran-bay.
boran
- Boran Hatun, Emevi Halifesi Me'mun'un zevcesi.
- Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
- Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultudaki alt yön.
- Gök gürültüsü, çakım ve yıldırım gibi elektrik olayları ve sağanak yağmuru ile karışık fırtına.
- Rüzgar, şimşek, gök gürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi.
- Yaban güvercini.
- Sis, duman.
- Felaket, bela.
- İç sıkıntısı.
- Bora.