boşa çıkmak ne demek?
- Umut, düşünce vb. şeyler sonuç vermemek, gerçekleşmemek. Beklenen şey elde edilememek.
Ümidim boşa çıkınca dizlerimin bağı çözülür.
H. R. Gürpınar - Go by the board, come to nought.
boşa çıkma
- Frustration, miscarriage.
boşa çıkmış
- Aborted.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
boşa çıkmaboşa çıkmışboşa çıkaranboşa çıkarmaboşa çıkarmakboşaboşa almaboşa almakboşa çalışmaboşa geçenboşboş adboş adlı temel mantıkboş ağırlıkboş alançıkmakçıkmakbeyçıkmaklıkçıkmaçıkma desteğiçıkma durumuçıkma durumu ekiçıkma grubuçıkçık dışarıçıkacakçıkacak olançıkaççıbançıban ağırşağıçıban başıçıban işlemekçıban var