boğazı kurumak ne demek?
- Çok susamak
Kediyi karşısında gördükçe yüreği titriyor, boğazı kuruyor.
M. Ş. Esendal - Çok konuşmaktan veya bağırmaktan sesi çıkmaz olmak
Uzun süre konuşmaktan boğazım kurudu.
Get very thirsty
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
boğazı açılmak
- Iştahı artmak. İştah gelmek.
boğazı ağrımak
Have a sore throat.
kurumak
- Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek
- Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek.
- Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak
- Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek
- Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak
Drain.
Wither.
To dry.
To dry up.
To run dry.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
boğazı açılmakboğazı ağrımakboğazı düğümlenmekboğazı ele vermekboğazı inmekboğazı işlemekboğazı şişmekboğazım ağrıyorboğazım ağrıyor.boğazımda bir ağrı var.boğazboğaz abanığıboğaz açmakboğaz ağrısıboğaz anjinikurumakkurumakuruma çatlaklarıkuruma yerleştirmekkurumamakkurumkurum bırakımıkurum binasıkurum boyasıkurum bulaştırmakkurukuru adiyabatik oranıkuru ağırlıkkuru akükuru başına kalmak