boğaz ağrısı ne demek?
- Hlk. Hünnak.
- Sore throat.
boğaz
- Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik
- Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm.
- İki dağ arasında dar geçit, derbent
- Yedirip içirme yükümü, iaşe.
- Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.
- Yeme içme.
- İki kara arasındaki dar deniz.
- 1 - İki denizi birbirine bağlayan, biçimleri, uzunluk ve genişlikleri, üzerindeki akıntı düzenleri gibi özellikleriyle ayrımlı dar su geçidi; 2 - Dağlık yörelerde komşu iki koyağı birbirine bağlayan ya da genç koyakların kimi kesimlerinde görülen çok dar, dik ve kayalık yamaçlı geçitler, bkz. boyun.
- İki denizi veya bir denizle okyanusu birbirine bağlayan dar geçitler.
- Jugular.
boğaz abanığı
- Bkz. Gırtlak abanığı.
ağrı
- Gönül üzüntüsü, manevi ıstırap (mecaz)
- Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.
- Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı
- Özelleşmiş sinir uçlarının uyarılması sonucu hissedilen yerel rahatsızlıktan, can çekişmeye kadar değişen şiddetlerdeki rahatsızlık verici duygu.
- Yangının önemli belirtilerinden biri.
- Pain.
- Ache.
- Spasm.
- Smart.
- Affliction.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
boğazboğaz abanığıboğaz açmakboğaz anjiniboğaz boğaza gelmekboğaz boşluğuboğaz derdiboğaz dokuz boğumdurboğaz doldurmaboğaz durmazboğaboğa ağılıboğa antilobuboğa antilopuboğa burcuağrısı olmakağrısızağrısız baş mezarda gerekağrısız başına kaşbastı bağlamakağrısız olmaağrısızcaağrısızlıkağrıağrı çekmekağrı dağıağrı dindiriciağrı duymaz