kurumak ne demek?

  1. Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek

    Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu.

    H. E. Adıvar
  2. Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek.
  3. Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak
  4. Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek
  5. Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak
  6. (en)Drain.
  7. (en)Wither.
  8. (en)To dry.
  9. (en)To dry up.
  10. (en)To run dry.
  11. (en)To wither.
  12. (en)To become thin and weak.
  13. (en)To get dry.
  14. (en)To die.
  15. (en)To get thin.
  16. (en)Desiccate.

kuruma

  1. Kurumak işi.
  2. Bir ortamdaki suyun ya da başka sıvıların doğal, yapay yöntemlerle uzaklaşması.
  3. (en)Desiccation.
  4. (en)Drying.
  5. (al)Trocknung
  6. (fr)Dessèchement

kuruma çatlakları

  1. Çamurlu çökelleri, güneşte ve havada kuruyarak büzülmeler ile oluşan poligon biçimli çatlaklar.
  2. (al)Trockenrisse
  3. (fr)Fente de dessication

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kurumakuruma çatlaklarıkuruma yerleştirmekkurumamakkurumamış boyakurumkurum bırakımıkurum binasıkurum boyasıkurum bulaştırmakkurukuru adiyabatik oranıkuru ağırlıkkuru akükuru başına kalmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın