kurum ne demek?
- Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is
Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum.
Halikarnas Balıkçısı - Kuruluş, müessese, tesis.
- Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi insanlar tarafından oluşturulan şey, müessese.
- Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür
- Belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan özel veya kamu örgütü.
- Odun veya reçineli maddelerin tam olmayan yanmasından elde edilen, yağımsı maddeler içeren karbon siyahı
- Belirli düşüncelerin, davranış kalıplarının, bireyler arasındaki ilişkilerin ve karşılıklı görevlerin oluşturduğu, kökü birtakım törelere dayalı toplumsal örgenleşme (örneğin: din, aile vb.).
- (Karm. C.) Değerli insanlar. Kıymetli ve değeri büyük kişiler.
- Establishment.
- Foundation.
- Corporation.
- Institution.
- Institute.
- Airs.
- Vanity.
- Pose.
- Conceit.
- Haughtiness.
- Shop.
- Smut.
- Soot.
- Swagger.
- Arrogance.
- Association.
- Society.
- Self-importance.
- Enterprise.
- Fellowship.
- Incorporated body.
- Organization.
- Party.
- Institution.
- Ru
- Institution
- Suie
kurum bırakımı
- Kurumlaşma olayı sonucu, fırın çeperleri ile parça yüzeylerinde oluşan bırakım olayı.
kurum binası
- Institution.