bellik ne demek?
- İşaret, marka.
- Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla araya konulan ince, uzun karton parçası.
- Bir nesneyi tanıtlamaya ya da benzerlerinden ayırmaya yarayan im.
- Fabrikat
- Morgue
belli
- Beli olan
- Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
- Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
- Belirli, muayyen
- Apparent.
- Clear.
- Certain.
- Specific.
- Particular.
- Known.
belli aralıklarla
- At regular intervals.