basın kampanyası ne demek?
Press campaign.
press
- Baskı yapmak.
- Basmak
- Sıkıştırmak, zorlamak, üstüne düşmek, ısrar etmek.
- Zorla hizmete almak
- Askerliğe, özellikle bahriyeye zorla alma
- Basın, basılmış şeyler ve özellikle gazeteler
- Basın mensupları
- Gazete yazısı
- Bahriye hizmetine zorlamak
- Matbaa makinası
basın
- Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat
- Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü.
- Düşüncelerin yazı veya resim yoluyla yayılması.
- Uydurma bir kelime olup "matbuat" yerine kullanılır. Gazete, mecmua gibi belli zamanlarda çıkan matbuatın hepsi.
The fourth estate.
Press.
Newspapers.
Fourth estate.
- Leğen; kase; yalak; havza, havuz; kara ile çevrili liman, koy
basın ahlak yasası
- Basının itibarını ve hürriyetini sağlayan kontrol sistemi.
Press code.
kampanya
- Politika, ekonomi, kültür vb. alanlarda belirli bir süredeki etkinlik dönemi
- Tüketiciyi özendirmek için belli sürelerde düzenlenen indirimli veya taksitli satış.
- Sıkı bir iş ve çalışma devresi.
Drive.
Election campaign.
Harvesting.
Campaign.