bahane uydurmak ne demek?
- Sözde nedenler bulmak.
sözde
- Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen.
- Sözüm ona, sanki, güya
So-called.
Would-be.
Reputed.
Supposed.
Nominal.
Alleged.
Ostensible.
Professed.
bahane
- Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep
- Vesile. Sebeb.
Excuse.
Cover.
Pretext.
Allegation.
Blind.
Cavil.
Cloak.
Cop-out.
bahane aramak
- Bir duruma gerekçe, fırsat bulmaya çalışmak.
Cavil.
uydurmak
- Uymasını sağlamak
- Hayal gücünden yararlanarak gerçek dışı bir şey söylemek, yakıştırmak
- Elde etmek, sağlamak, bulmak.
- Cinsel birleşmede bulunmak, becermek.
- Yasal olmayan bir işi hile, düzen vb. ile kanuna uygun gibi göstermek.
Tune.
Accommodate.
Attune.
Conform.
Dream up.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bahanebahane aramakbahane bulmakbahanecibahanecubahanelenmekbahanelerle aldatmabahanelibahanesi ilebahanesiylebahanbahandatbahabahaberbahaberanbahadarbahaddinuydurmakuydurmauydurma adlaruydurma diyaframıuydurma haberuydurma hesapuyduruyduuydu bağlantılıuydu bilgisayar sistemiuydu devletuydu dişli dizgesi