sözde ne demek?
- Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen.
- Sözüm ona, sanki, güya
Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım.
Ö. Seyfettin - So-called.
- Would-be.
- Reputed.
- Supposed.
- Nominal.
- Alleged.
- Ostensible.
- Professed.
- Self-styled.
- Soi-disant.
- Nominally.
- As if.
- As though.
- Allegedly.
- Professedly.
- Quasi.
- Of a sort.
- Of sorts.
- Quasi-.
- Seeming.
- Supposedly.
- Psuedo.
- In the abstract.
- Pretended.
- Reputedly.
- So to speak.
- So called.
- Would be.
sözde akıllı
- Sapient.
sözde bağlılık
- Lip service.