büyük haksızlık ne demek?
- Gross injustice.
gross
- Kazanmak, hasılat yapmak
- Berbat
- Çok şişman
- Kaba, görgüsüz
- Brüt para toplamı, brüt olarak (belirli bir miktar para) toplamak
- Gayri safi (miktar/ağırlık)
- Göze batan veya tahammül edilmez (kusur, hata)
- Brüt
- Küme, hepsi, bütünü
- Iri, kalın, kaba, büyük
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
- Large.
- Wide.
büyük küçük harf ayırsamalı
- Match case.
haksızlık
- Haksız olma durumu.
- Hak ve adalete aykırılık
- Wrongness.
- Injustice.
- Wrong.
- Inequity.
- Iniquity.
- Invidiousness.
- Tort.
- Unjustness.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
büyükbüyük küçük harf ayırsamalıbüyük 8büyük 8 mmlik alıcıbüyük 8 mmlik göstericibüyük 8 yöntemibüyük abdestbüyük abdest yapmakbüyük abdesti gelmekbüyük açıklıklı mercekbüyübüyü bilayınbüyü bozmakbüyü dönemibüyü gibihaksızlıkhaksızlık buhaksızlık eden kimsehaksızlık etmekhaksızlık karşısında öfkelenmehaksızlık yapan kimsehaksızlık yapmakhaksızlıka uğramakhaksızlığa karşı yapılan mitinghaksızlığa uğramakhaksızlığa uğramışhaksızlığa uğramış olanhaksızlığa uğrayan kimsehaksızhaksız alıkoyma tazminat davasıhaksız bozmahaksız bulmakhaksız davranış