büyü ne demek?
- Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, sihir, füsun, bağı
- Karşı durulamaz güçlü etki
Ondan tüten görünmez bir büyünün içinde titriyorum.
Y. Z. Ortaç - Bk. böğ
- Cin gibi manevi varlıklar aracılığı ile insan veya başka varlıklar üzerinde etki meydana getirme işi. Dinimiz büyücülerin şerrinden, kötülüklerinden Allah'a sığınmamızı emreder. Müslüman büyücülük yapmaz.
Spell.
Charm.
Sorcery.
Glamor.
Witchery.
Magic.
The black art.
Enchantment.
Fascination.
Glamour.
Hoodoo.
Incantation.
Medicine.
Romance.
Sortilege.
Voodoo.
Witchcraft.
Conjuration.
Necromancer.
Maya.
böğ
- Eklem bacaklılardan, soluk sarı renkli, zehirli bir örümcek türü.
- Gerçek eklem bacaklılar (Euarthropoda) alt dalının, örümceğimsiler (Arachnoidea) sınıfının,böğler (Solifugae) takımından, çeşitli türleri Anadolu ve Arabistan'da yaşayan, bir eklem bacaklı cinsi. Büyü.
- Asya'nın çeşitli kesimlerinde, bu arada yurdumuzda da rastlanan ve genel olarak ağılı sayılanböğler türü.
Galeodes.
Galeode.
Galeode
Galéode
Galeodes
Galeodes araneoides
büyü bilayın
- Bk. benzerduyusal büyü
büyü bozmak
- Yapılmış bir büyüyü etkisiz duruma getirdiğini ileri sürmek.
[büyüyü bozmak] break the spell.