bütün fırsatı kullanmış olmak ne demek?
- Have had one's chips.
bütün
- Eksiksiz, tam
- Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
- Bozuk olmayan (para).
- Parçalanmamış.
- Birlik, tamlık
- Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.
- Eksiksiz, tüm.
- Tam, tamam, tek parça.
- Halk, ahali.
- Whole.
bütün ayrıntıları
- Ins and outs.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bütünbütün ayrıntılarıbütün bütünbütün bütünebütün çıplaklığıylabütün dosyalarbütün duraklarda duran trenbütün dünyabütün dünyaya aitbütün filetobütügebütbütadienbütanbütan gazıbütanoik asitfırsatı değerlendiren kimsefırsatı değerlendirmekfırsatı ganimet bilmekfırsatı kaçırmakfırsatı kaçırmamakfırsatın üstüne atlamakfırsatını düşürmekfırsatfırsat beklemekfırsat bilmekfırsat bu fırsatfırsat buldukça