fırsatı ganimet bilmek ne demek?

  1. Çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak.

    Fırsatı ganimet bilen İbrahim Ağa, soluğu doğru Eminönü'nde aldı.

    Hüseyin Rahmi Gürpınar
  2. (en)Seize the opportunity.

fırsatı değerlendiren kimse

  1. (en)Opportunist.

fırsatı değerlendirmek

  1. (en)Seize the opportunity.

ganimet

  1. Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal.
  2. Bir rastlantı sonucu ele geçen kazanç veya imkân.
  3. Yağma sonrasında elde kalan mal, çalıntı.
  4. Beklenmedik kazanç veya olanak.
  5. Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahitlere dağıtılır.
  6. Düşmandan alınan mal.
  7. Harpte düşmandan alınan mal.
  8. (en)Booty.
  9. (en)Plunder.
  10. (en)Spoil.

bilmek

  1. Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak
  2. Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak
  3. Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek.
  4. Tanımak, hatırlamak
  5. Sanmak, varsaymak, farz etmek
  6. Sorumlu tutmak.
  7. İnanmak
  8. İşine gelmek, uygun bulmak.
  9. Herhangi bir şeyi, başka şeylerden ayırmaya yarayacak biçimde öğrenmiş olmak.
  10. (en)Be onto.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırsatı değerlendiren kimsefırsatı değerlendirmekfırsatı kaçırmakfırsatı kaçırmamakfırsatın üstüne atlamakfırsatını düşürmekfırsatfırsat beklemekfırsat bilmekfırsat bu fırsatfırsat buldukçaganimetganimet almakganimet malıganimet olarak almakganimet olarak elde edilen paraganimeganimedesganimenganimganigani ganigani gönüllügangan organ shmuelganagana spiekis
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın