bütün bütün ne demek?

  1. Büsbütün, tamamıyla

    Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün.

    Y. K. Beyatlı
  2. (en)Completely.

bütün bütüne

  1. Bütün olarak, tamamıyla
  2. (en)Zarf.

bütün ayrıntıları

  1. (en)Ins and outs.

bütün

  1. Eksiksiz, tam
  2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
  3. Bozuk olmayan (para).
  4. Parçalanmamış.
  5. Birlik, tamlık
  6. Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.
  7. Eksiksiz, tüm.
  8. Tam, tamam, tek parça.
  9. Halk, ahali.
  10. (en)Whole.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bütün bütünebütün ayrıntılarıbütün çıplaklığıylabütün dosyalarbütün duraklarda duran trenbütünbütün dünyabütün dünyaya aitbütün fırsatı kullanmış olmakbütün filetobütügebütbütadienbütanbütan gazıbütanoik asit
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın