bütün çıplaklığıyla ne demek?
- Hiçbir şey saklamaksızın, olduğu gibi
Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım.
M. Yesarî - Down- the-line.
- Without stint.
bütün
- Eksiksiz, tam
- Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
- Bozuk olmayan (para).
- Parçalanmamış.
- Birlik, tamlık
- Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.
- Eksiksiz, tüm.
- Tam, tamam, tek parça.
- Halk, ahali.
- Whole.
bütün ayrıntıları
- Ins and outs.