azat etmek ne demek?
- Serbest bırakmak, salıvermek.
- Köle ve cariyelerin özgürlüğünü geri vermek.
- Bir kul ya da karavaşa özgürlüğünü geri vermek.
- To dismiss.
- To set free.
- Affranchise.
- Affranchisement.
- Emancipate.
- Enfranchise.
- Liberate.
- Release.
serbest
- Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin.
- Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür.
- Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan.
- Bazı kurallara bağlı olmayan.
- Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan.
- Muaf, ücretsiz
- Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen.
- Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde
- Bk. erkin
- Özgür. ~ mallar: özgür mallar.
azat etme
- Emancipation, manumission.
azat eden
- Emancipatory.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
azat etmeazat edenazat eden kimseazat edilmişazat edilmiş köleazatazat eylemekazat olmakazathioprineazatlamaazaaza çoğa bakmamakaza kanaat etmekaza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamazaza olmaketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme