aracılık yapmak ne demek?
- Interpose.
aracılık eden
- Intercessory.
aracılık etme
- Anlaşmazlıkları çözümlemek için üçüncü kişinin araya girmesi.
- Intervention.
- Intervention
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aracılık edenaracılık etmearacılık etmekaracılık kuramıaracılıkaracılıketmekaracılıkla kabularacılıaracılı çekaracılı kabularacılı ödemearacılı satışaracıaracı adıaracı alış satımcasıaracı bankaaracı borçlanımıyapmakyapmak istemekyapmak istememekyapmak pek de kolay değilyapmak üzereyapmak üzere olmakyapmak yada bozmakyapmak zorunda kalmakyapmakla meşgul olmakyapmakla şeref duymakyapmayapma aydınlatmayapma beyapma bebekyapma bezem