anlayıp dinlemek ne demek?
- (bir olayla ilgili olarak) ıyice anlamak.
- Bir olayı iyice anlamak.
anlayış
- Bir kimsenin benimsemiş olduğu düşüncelerin ve inançların tümüne verilen ad.
- Anlama işi veya biçimi, telakki, zihniyet
- Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ.
- Hoş görme, hâlden anlama.
- Ayırıcı bir nitelik olmak bakımından görüş, zihniyet.
- Bir kimsenin anlama biçimi ya da anlama gücü
- Understanding.
- Intelligence.
- Sensibility.
- Comprehension.
anlayış gösterme
- Indulgence.
dinlemek
- İşitmek için kulak vermek
- Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak.
- Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
- Uymak, baş eğmek, itaat etmek.
- Lend one's ear.
- Lend an ear.
- Listen.
- Listen to.
- Hear.
- Obey.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
anlayışanlayış göstermeanlayış göstermekanlayışı kıtanlayışı kıt kimseanlayamamaanlayamamakanlayamayacağı şekilde konuşmakanlayananlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna azanlaanla şeyinanladığı dille konuşmakanladımsa arap olayımanlagedinlemekdinlemedinleme aygıtıdinleme cihazıdinleme cihazı yerleştirmekdinleme cihazlarından arındırmakdinledinle bakdinle ilgisi olmayandinlediğini daktilo eden kimse