anlamlı bir şekilde öksürmek ne demek?
- Give a cough.
give
- Göstermek
- Esnemek
- Esneklik
- (gave, given) vermek, hediye etmek, hibe etmek
- Devretmek
- Tayin etmek
- Baskı altında eğilmek veya çökmek
- Bel vermek
- Çekilmek
- Erimek, erimeye yüz tutmak
anlamlı
- Anlamı olan, bir şey demek isteyen, düşündürücü, manalı, manidar.
- Meaningful.
- Significant.
- Expressive.
- Eloquent.
- Meaning.
- Pointed.
- Pregnant.
- Purposeful.
- Revealing.
anlamlı anlamlı
- Anlamlı olarak.
- Zarf.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
şekil
- Biçim
- Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim.
- Davranış biçimi, tutum, yol, tarz.
- Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi
- Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi.
- Olma biçimi, durum, hâl.
- Anlatım biçimi
- Biçim.
- Bk. biçim
- Form.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
anlamlıanlamlı anlamlıanlamlı bakışanlamlı konuşmakanlamlı olarakanlamlı olmaanlamlı öğrenmeanlamlı rakamanlamlık durguanlamlılıkanlamlaanlamlandırmaanlamlandırmakanlamanlam alanıanlam aykırılığıanlam bayağılaşmasıanlam belirsizliğibirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase