şekil ne demek?
- Biçim
- Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim.
- Davranış biçimi, tutum, yol, tarz.
- Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi
Yalnızlığın şekilleri vardır, kimsesiz bir yerde yalnızlık, sosyete ve kalabalık içinde yalnızlık.
R. N. Güntekin - Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi.
- Olma biçimi, durum, hâl.
- Anlatım biçimi
Ne yapıp yapmış, bu havai konuşmayı röportaj şekline sokmuştu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Biçim.
- Bk. biçim
- Form.
- Shape.
- Figure.
- Contour.
- Face.
- Image.
- Modality.
- Mold.
- Mould.
- Semblance.
- Turn.
- Wise.
- Morpho-.
- Configuration.
- Line.
- Outline.
- Adjective.
- Kind.
- Sort.
- Variety.
- Condition.
- State.
- Aspect.
- Formation.
- Frame.
- Picture.
- Structure.
- King.
- Projection.
- Geometrical.
- Conformation.
- Diagram.
- Fashion.
- Make.
- Manne.
biçim
- Biçme işi.
- Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- Yakışık alan şekil, uygun şekil
- Herhangi bir şeyin benzeri.
- Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form.
- Tarz
- Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli düzeni, format.
- Bilgisayarda disketi kullanılabilir duruma getirme.
- Disketi zararlı ögelerden temizleme.
- Dış görünüş; bir cismin yapısını ortaya koyan çevre çizgilerinin bütünlüğü.
biçim
- Biçme işi.
- Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- Yakışık alan şekil, uygun şekil
- Herhangi bir şeyin benzeri.
- Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form.
- Tarz
- Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli düzeni, format.
- Bilgisayarda disketi kullanılabilir duruma getirme.
- Disketi zararlı ögelerden temizleme.
- Dış görünüş; bir cismin yapısını ortaya koyan çevre çizgilerinin bütünlüğü.
şekil açıklaması
- Figure caption.
şekil almak
- Belli bir biçime girmek, biçimlenmek, şekillenmek.
- Take shape, take form, shape, form, jell.