give ne demek?
- (gave, given) vermek, hediye etmek, hibe etmek
Her presence gives him pleasure. / Varlığı ona mutluluk veriyor.
- Göstermek
Can you give us some proof? / Bize kanıt gösterebilir misiniz?
- Devretmek
- Tayin etmek
- Baskı altında eğilmek veya çökmek
- Bel vermek
- Esnemek
- Çekilmek
- Erimek, erimeye yüz tutmak
- Açılmak, nazır olmak, bakmak
- Gerilme hassası, elastikiyet
- Esneklik
give a bad name
- Ad takmak
give a beating
- Dövmek, yenmek, sopa çekmek