alıp vermek ne demek?
- 1) kalp çarpıntısı geçirmek; 2) herhangi bir konu üzerinde yoğun olarak düşünmek.
alıp verme yetkisi
- Alacaklarının elde olunabilmesi için kişinin bir başkasına verdiğialıp verme yetkisi.
- Authority of collection, authority of recovery.
- Compétence d'encaissement, compétence de recouvrement
alıp vereceği olmamak
- Bir kimseyle hiçbir ilgisi olmamak: Onun benimle ne alıp vereceği olabilir?
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
alıp verme yetkisialıp vereceği olmamakalıp başını gitmekalıp getirmealıp götürmekalıp satmaz görünmekalıp sattığı olmamakalıp yürümekalıalı al moru moralı alına, moru morunaalıcıalıcı açısıvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious