alıp yürümek ne demek?
- Az zamanda çok ilerlemek, yayılmak, çoğalmak, artmak.
Bu kasıt tertibi, aramızı bozabilecek bir cinayet davasının alıp yürümesine, dallanıp budaklanmasına yol açtı.
Y. K. Karaosmanoğlu
alıp başını gitmek
- Başını alıp gitmek.
alıp getirme
- Fetch
yürümek
- Adım atarak ilerlemek, gitmek
- Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek.
- Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek.
- Yayan gezmek, yayan gitmek
- Yol almak.
- Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak.
- Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek.
- Faiz, hesap edilmek, işlemek.
- Stir one's stumps.
- Ankle.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
alıp başını gitmekalıp getirmealıp götürmekalıp satmaz görünmekalıp sattığı olmamakalıp vereceği olmamakalıp verme yetkisialıp vermekalıalı al moru moralı alına, moru morunaalıcıalıcı açısıyürümekyürümek istemeyenyürümeyürüme aletiyürüme arabasıyürüme bacaklarıyürüme bandıyürüyürü ense tıraşını göreyimyürükyürük aksakyürük at yemini artırır