uğramak ne demek?
- Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak
Üç günde yalnız üç vapur iskeleye uğradı.
S. F. Abasıyanık - Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek
Ona kapıdan şöyle bir uğramak isterdim.
H. Taner - Fırlayarak çıkmak, dışarı çıkmak
Zelzele çığlığıyla beraber hepsi evden dışarı uğradılar.
M. Ş. Esendal - Kötü duruma konu olmak
Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin, millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir.
Atatürk - Yaklaşmak
- Karşılaşmak, maruz kalmak
- Cin, peri çarpmak.
- To drop in on.
- To drop by.
- To stop by.
- To stop round.
- To call.
- To pop in.
- To come over.
- To come round.
- To stop off.
- To experience.
- To suffer.
- To undergo.
- Call in.
- Encounter.
- To pay a flying visit.
- Pop in.
- Stop off.
- Take.
- Touch at.
- To pay a visit.
- Stop by.
- Visit.
- Call on.
- Call upon.
- Come by.
- Drop in.
- Drop in on.
- Put in an appearance.
- Experience.
- Fall into.
- Meet.
- Receive.
- Undergo.
- Call at.
- Come over.
- Come round.
- Drop around.
- Incur.
- Look up.
- Run against.
- Run in.
- Stop in.
- Sustain.
- Call.
- To stop by in passing.
- To meet with.
- Sufer.
- To call by/on.
uğrama
- Uğramak işi.
- Look-in.
- Call.
- Look- in.
- Stopover.
uğramamak
- (neg. form of uğramak) stop by, visit, call on, call upon, come by, drop in, drop in on, put in an appearance, experience, fall into, meet, receive, undergo, call at, come over, come round, drop around, incur, look up, run against, run in, stop in, sustain.