aciz içinde olmak ne demek?
- Gücü yetmemek, becerememek.
gücü
- Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.
- Consuming power.
- Hearness.
- Leaf.
- Reed.
- Weaving reed.
aciz
- Güçsüz ve beceriksiz bir şekilde
- Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz
- Beceriksiz
- Gücü bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük
- Beceriksizlik
- Birinin borcunu vaktinde ödeyememesi durumu.
- Alçak gönüllülük gösteren kimsenin kendisine verdiği san
- Bkz. güçsüz
- Beceriksiz, eli ermez, kabiliyetsiz, gücü yetmez olan. (Osmanlıca'da yazılışı: âciz)
- Foible.
aciz bırakılmış
- Incapacitated.
içinde
- Süresince, zarfında
- Ortamında
- ... ile dolu bir biçimde.
- Included.
- Inside of.
- Within.
- Inly.
- Therein.
- Inside.
- Among.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
acizaciz bırakılmışaciz bırakmakaciz duruma düşmekaciz kalmakaciz kimseaciz vesikasıacizanacizaneaciziyyetaciaci çekaci istiridyeaci suaci vereniçindeiçinde alçı bulunaniçinde bulunmaiçinde bulunulan geceiçinde dolaşmakiçinde kaybolmakiçinde kullanma kılavuzu var mıiçinde lenf bulunaniçinde olmakiçinde oturmakiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestir