aciz ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz

    İhtiyar imparatorluk, bu genç devlet karşısında âcizdi.

    Y. K. Beyatlı
  2. Beceriksiz

    Ne âciz heriflermiş, iki yıl daha dayanamazlar mıydı?

    R. H. Karay
  3. Gücü bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük

    İhtiyar imparatorluk, bu genç devlet karşısında acizdi.

    Y. K. Beyatlı
  4. Beceriksizlik

    Aczini bilmek de bir meziyettir.

    Ö. Seyfettin
  5. Güçsüz ve beceriksiz bir şekilde

    Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu.

    H. E. Adıvar
  6. Bkz. güçsüz
  7. Beceriksiz, eli ermez, kabiliyetsiz, gücü yetmez olan. (Osmanlıca'da yazılışı: âciz)
  8. Birinin borcunu vaktinde ödeyememesi durumu.
  9. Alçak gönüllülük gösteren kimsenin kendisine verdiği san

    Biraz sonra Gazi yanına seryaveri Salih Bey'in yaveri Muzaffer Bey'i ve acizi alarak otomobile bindi.

    R. E. Ünaydın
  10. (en)Foible.
  11. (en)Helpless.
  12. (en)Inability.
  13. (en)Helplessness.
  14. (en)Weakness.
  15. (en)Insolvency.
  16. (en)Personal disability.
  17. (en)Unable.

güçsüz

  1. Gücü olmayan, âciz.
  2. Kendisini yönetmede beceriksiz olan kişi.
  3. (en)Faint.
  4. (en)Flimsy.
  5. (en)Impotent.
  6. (en)Incapable.
  7. (en)Insubstantial.
  8. (en)Limp.
  9. (en)Powerless.
  10. (en)Senile.

aciz bırakılmış

  1. (en)Incapacitated.

aciz bırakmak

  1. (en)Incapacitate, strike down.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aciz bırakılmışaciz bırakmakaciz duruma düşmekaciz içinde olmakaciz kalmakaciz kimseaciz vesikasıacizanacizaneaciziyyetaciaci çekaci istiridyeaci suaci veren
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın