acı çekmek ne demek?
- Ağrı, sızı duymak
Ayşe, ameliyattan sonra çok acı çekti
- Üzülmek, üzüntü içinde kalmak
Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum.
-Y. K. Karaosmanoğlu - Bkz. ızdırap duymak
- Suffer, be in pain, lament, be pinched, sting.
acı çekme
- Üzüntü ya da büyük bunalım duygusu içinde olma.
- Agony.
acı çekme oyunu
- Ortaçağ'da ortaya çıkmış, insanın yaratılışından «son yargı»ya dek bütün dinsel öyküleri konu edinen dinsel yönlendirmeli oyun.
- Passion play.
- Mystères
çekmek
- Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
- Taşıtı bir yere bırakmak, koymak.
- Germek.
- İçine almak, emmek.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Bir amaçla ortadan kaldırmak.
- Solukla içine almak
- Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
- Bk. çevirmek
- Hlk. Kan almak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
acı çekmeacı çekme oyunuacı çekenacı çeken kimseacı çektiacıacı acıacı acı ağlamakacı acı bağırmakacı acı havlamaacı acı havlamakacı acıyı keser, su sancıyıacı ağaçacı ana çözeltiacı bademçekmekçekmekatçekmekörüğüçekmeçekme ağıçekme basgacıçekme baslığıçekme başlığıçekçek arabanıçek defteriçek defteri kabıçek diliçeçe çe hastalığıçe çe sineğiçeberçebi