absolute fact ne demek?
- Salt gerçek
salt
- İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
- İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
- Yalnızca
- İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
- Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
- Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
- Deriyle ilişkili lenfoid doku.
- Bileyi taşı.
Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
Absolute.
absolute fecundity
- Absolut fekundite
absolute film
- Salt film
fact
- Durum, olay, eylem
- Olgusal gerçek
- Nitelik
- Hadise
- Vaka
- Gerçek, hakikat
- Gösterilen husus veya keyfiyet
- Olgu, unsur
Türetilmiş Kelimeler (bis)
absolute fecundityabsolute filmabsolute frequencyabsolute abundanceabsolute acceptanceabsolute accommodationabsolute addressabsolute adjustmentabsoluteabsolute advantageabsolute ageabsolute agonistabsolute alcoholabsolutabsolut fekunditefactfact f tablefact findingfact findingsfact is stranger than fictionfact is thatfact sheetfactbookfactfulfacticefacfacadefacdfaceface about