fact sheet ne demek?
- Delil
delil
- İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- Kanıt
- Kılavuz, rehber.
- Bk. bilit
- Bk. kanıt
- Adli ve idari soruşturmalarda elde edilen, ilgili makamlar tarafından olayın aydınlatılmasına katkısı olabileceği değerlendirilen ve ispat vasıtası olarak kullanılabilen her türlü öge.
- Kılavuz. Doğru yolu gösteren. Meçhulü keşfetmekte ve malumun sıhhatını isbat etmekte vasıta ve alet ittihaz olunan husus.
- Proof.
- Evidence.
- Supporting document.
fact f table
- ınfocube da bulunan ana hedef tablo olup (key figure, characteristics, sid veya dim-ıd) değerlerinin kayıtları bulunur.
fact finding
- Bilgi araştırması ve ortaya çıkartılması
- Belirli bir olay veya durumun sebeplerinin belirlenmesi/tanımlanması
sheet
- Çarşaf
- Levha
- Tabaka, yaprak
- Gazete
- Iskota halatı, yelken iskotası
- Sandalın iki ucundaki boş kısımlar
- Yelkenin iskotasını çekmek veya takmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fact f tablefact findingfact findingsfact is stranger than fictionfact is thatfactfactbookfactfulfacticefacticityfacfacadefacdfaceface aboutsheetsheet anchorsheet bendsheet catalogsheet containing sixteen pagessheet coppersheet feedsheet feedersheet floodsheet glasssheelitesheensheenfulsheeniersheeniest