ağlamak üzere ne demek?
- On the verge of tears.
ağlamak para etmez
- Üzülmenin yararı olmaz.
ağlamak
- Üzülmek, üzüntü çekmek, kederlenmek
- Halinden şikayet etmek, kederini dile getirmek
- Bir ölünün ya da kaybolan bir şeyin arkasından yas tutmak, yanmak
- Merhamet etmek, acımak
- Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık aldanma vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek
- Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak.
- Sızlanmak, yakınmak
- Bir duruma üzülmek.
- Turn on the waterworks.
- Pipe one's eye.
üzere
- Amacıyla
- Şartıyla.
- Neredeyse
- Gibi, bu yolda, bu biçimde.
- On the verge of.
- About to.
- On the brink of.
- On the point of.
- On condition of.
- According to.