takma ne demek?
- Gerçeğinin yerine konulan, eğreti
Bu takma siyah saçla ... şakaklarında sallanan ... bukleler yanaklarına ters düşüyor.
H. E. Adıvar - Takmak işi.
- Boş ya da dolu filmin alıcı, gösterici, basım aygıtı, vb. aygıtlara yerleştirilmesi, filmin düzgün biçimde geçişi için dişlilere, makaralara, yataklara konması, büklüm yapılması gibi işlerin tümü.
- Artificial.
- False.
- Attachable.
- Postiche.
- Assumed.
- Bye-.
- Pseudo-.
- Attachment.
- Fixation.
- Mounting.
- Stuck on.
- Attached.
- Attaching.
- Fastening.
- Fixing.
- Affixing.
- Putting on.
- Pinning to.
- Hanging on.
- Glass.
- Connection.
- Loose.
- Hanging.
- Wearing.
- Artificier.
- Assembl.
- Loading (of the camera), threading.
- Filmeinlegen
- Chargement (de la caméra)
takma ad
- Kendi adından başka eğreti alınan ad, takma isim, mahlas.
- Bir yazarın, yapıtında kendi adı yerine kullandığı ad.
- Pen name, nom de plume.
- Nickname.
- Pen name.
- Pseudonym.
- Alias.
- Assumed name.
- Pseudonym, allonym.
- Stage name.
takma ad davaları
- Takma adlarla ilgili olarak açılabilen davalar.
- Pseudonym cases.
- Cases de pseudonyme