ağızdan burun yakın, kardeşten karın yakın ne demek?
- Insanın kendi yararı her şeyden önemlidir.
ağızdan
- Sözlü olarak
- Sözle, yazılı olmayarak.
- Ağız yoluyla
- Oral.
- Word-of-mouth.
- Verbal.
- Verbally.
- Orally.
- Verbally şifahen.
- Oral administration verbally.
ağızdan ağıza
- Sözlü bir biçimde
- Herkes birbirine söyleyerek.
- Mouth to mouth.
- From mouth to mouth
- By word of mouth
burun
- Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
- Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü.
- Kibir, büyüklenme.
- Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
- Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çiftburun boşluğunu içine alan koku alma organı.
- Koku almaya yarayan, kıkırdak ve kemikten yapılmış organ, nazus.
- Nasal.
- Rhinal.
- Nose.
- Smeller.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağızdanağızdan ağızaağızdan ağıza dolaşmakağızdan alınanağızdan çıkan buharağızdan çocuk felci aşısıağızdan doldurmalı silahağızdan dolmaağızdan dolma silahağızdan laf almak için söylenen sözağızda dağılan tabletağızda dağılmakağızda kalan lezzetağızda kalan tadağızda kalan tatburunburun ahtapotuburun akarıburun akariyozisiburun akıntısıburun akmasıburun alt yoluburun arka siniriburun atardamarıburun aynasıburuburu zorlamasıburucburuçburuk