burun ne demek?
- Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
- Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü.
- Kibir, büyüklenme.
- Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum.
H. Taner - Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çiftburun boşluğunu içine alan koku alma organı.
- Koku almaya yarayan, kıkırdak ve kemikten yapılmış organ, nazus.
Nasal.
Rhinal.
Nose.
Smeller.
Beak.
Bill.
Cape.
Headland.
Promontory.
Foreland.
Conk.
Hooter.
Ness.
Nozzle.
Prominence.
Snoot.
Rhino-.
Spout.
Pride.
Arrogance.
Arrogancecape.
Head.
Mull.
Point.
Snout.
Hook.
Neck.
Spit.
Head land.
Point of land.
Snitch.
Nasus.
Nez
burun ahtapotu
- burunda et büyümesinden kaynaklanan bu hastalığa tıp dilinde adenoid ve polip denir. hastanın burnundan soluması güçleşir. daha çok ağzından nefes alıp verir.
burun akarı
- Köpeklerin burun boşluğu veya sinüslerine yerleşen akar türü, Pneumonyssus caninum.
Nasal mite.