açık farkla yenmek ne demek?
- Outpoint.
açık
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
- Engelsiz.
- Örtüsüz, çıplak.
- Boş.
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
- Aralığı çok.
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır, vazıh
- Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
- Gelirin gideri karşılamaması durumu.
açık açık
- Saklamaksızın.
- Bütün ayrıntılarıyla.
- İçtenlikle.
- Samimi olarak.
- Clearly, outspokenly, openly, without mincing matters, in round terms, bluntly, warts and all.
yenmek
- Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek
- Kazanmak, ütmek.
- Tutmak, bastırmak
- Yemek işine konu olmak.
- Aşınmak.
- Give a beating.
- Bear the bell.
- Carry away the bell.
- Get the better of.
- Wipe the floor with smb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıfarklandırıcı çözücülerfarklara dayananfarklıfarklı alanlara yönlendirilmişfarklı bağlanfarkfark atmakfark denklemifark detektörüfark edilebilirfarfar afieldfar and awayfar and nearfar and wide