açığa çıkarmak ne demek?
- Ortaya çıkarmak, gözler önüne sermek, anlaşılır duruma getirmek
Yolsuzluklarını açığa çıkarması bardağı taşıtan damla oldu.
H. Topuz - Birinin görevine son vermek
Convey.
To lay off.
To expose sth to view.
To reveal.
Uncover.
açığa çıkarma
Exposure, revelation.
açığa çıkarıcı faktörler
- Diğer hormonların salınımını uyaran hipotalamik hormonlar.
Releasing factors.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
Belch.
Dislocate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açığa çıkarmaaçığa çıkarıcı faktörleraçığa çıkan şeyaçığa çıkışaçığa çıkmakaçığa alınmaaçığa alınmakaçığa almaaçığa çıkmamışaçığa çıkmışaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıçıkarmakçıkarmaçıkarma birliğiçıkarma eğiliminde olançıkarma gemisiçıkarma harekatıçıkarçıkar budakçıkar çevreleriçıkar grubuçıkar hesabıçıkacakçıkacak olançıkaççıkagelmeçıkagelmek